top of page

İlamsız İcra Takibi Kurumunun Hukuki Niteliği

  • Dal Hukuk
  • 22 Haz
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 26 Haz

Giriş :


2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda temel olarak cüzi icra ve külli icra olarak ikili bir ayrım benimsenmiştir. Bunlardan birincisi icra takibini ifade ederken, külli icra ise iflas yoludur. İcra hukukuna baktığımızda ise ilamlı ve ilamsız icra şeklinde iki farklı takip usulünün söz konusu olduğu görülmektedir. İlamlı icra; mahkeme ilamının icrasını sağlayan usuldür. İlamsız icra takibi ise genel olarak mahkeme kararı olmaksızın cebri icraya başvurulmasını sağlayan usuldür. Bunun yanı sıra ilamsız icra takibi usulü, para ve teminata ilişkin alacak talebini konu alan uyuşmazlıkların taraflar mahkemeye intikal etmeden halletmeye yarayan bir çözüm yolu niteliğindedir.


İlamsız İcra Takibinin Konusu ve Türleri :


İlamsız icranın konusunu kural olarak para ve teminat alacakları oluşturmaktadır. Rehinle temin edilmemiş para ve teminat alacaklısının icra dairesine başvurmasıyla başlayan icra takibine genel haciz yoluyla takip denilmektedir. İlamsız icra, alacaklıların mahkeme kararı olmaksızın devletin cebri icra yetkisini kullanarak alacaklarını tahsil etmelerini sağlayan bir hukuki süreçtir. İlamsız takipte, alacaklının elinde bir mahkeme kararı bulunmasına gerek yoktur.


İlamsız takip türlerinde; genel haciz yolu ile takip, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ve kiralanan taşınmazın tahliyesi olmak üzere üç türe ayrılmaktadır. İlamsız icra takibi, para ve teminat alacakları yanında, kira alacağının ödenmemesi veya kira süresinin sona ermesi durumunda taşınmazın tahliyesi için de kabul edilmiştir. Alacaklının elinde kambiyo senedi bulunması halinde ilamsız icra takibi özel olarak düzenlenmiştir. İlamsız icra takibi kendi içinde çeşitlere ayrılmaktadır. Bunlar;

Genel Haciz Yolu ile Takip: Genel haciz yoluyla takip, para ve teminat alacakları için başvurulabilen ve takibin başlaması için herhangi bir belgeye ya da ispat aracına gereksinim olmayan ilamsız takip yoludur.

Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Takip: Elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının başvurabileceği özel bir ilamsız icra yoludur.

Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi Yolu ile Takip: Kira bedelinin ödenmemesi veya süresinin sona ermesi durumunda başvurulabilen bir ilamsız takip türüdür.


İlamsız icra takibinde daha önce bir yargılama yapılmamış olduğundan; borçluya, kendisine karşı yürütülen takibe itiraz ederek, takibin sonuçlanmasına engel olma imkanı tanınmıştır. Alacaklı tarafından başlatılmış bir icra takibinde, borçlu tarafından, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün (kambiyo senetlerine müstenit takiplerde beş gün) içerisinde, İİK m. 62 vd. hükümleri çerçevesinde borca ve ferilerine itiraz edilmesi mümkündür. Borçlunun alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin bir muhalefeti var ise, bu yöndeki itirazını da borca itirazı kapsamında sunması gerekir. İcra takibine itiraz edilememesi veya itiraz edilmesinin ardından itirazın bertaraf edilmesiyle icra takibi kesinleşir.


İlamsız İcra Takibinin Aşamaları :

1-Takip Talebi :

Genel haciz yoluyla takip süreci, ancak alacaklının İcra Dairesine yapacağı takip talebiyle başlayacaktır. Takip talebi alacaklı tarafından yapılan bir taraf takip işlemidir. Takip talebine ilişkin düzenleme İcra ve İflas Kanunu m.58 vd. maddelerinde düzenlenmektedir. Alacaklının takip masraflarını ödemesiyle takip başlamaktadır. Takip başlamasıyla beraber artık derdest bir takipten söz edilecektir.


2-Ödeme Emri :

Alacaklının takip talebine binaen İcra Dairesi’nin borçluya başlatılmış takibin tebliği niteliğinde olarak gönderilen belge ödeme emridir. Borçlunun ödeme emrini tebliğ alması halinde üç şekilde hareket etmesi mümkündür.

  • Borçlu yedi (7) gün içinde borcunu ödeyebilir.

  • Borçlu yedi (7) gün içinde itirazda bulunabilir.

  • Borçlu hareketsiz kalabilir.

7 gün içinde borcunu ödemeyip itirazda da bulunmayan borçlu için ödeme emri kesinleşir.


3-Takibin Kesinleşmesi :

İlamsız icra takibinde daha önce bir yargılama yapılmamış olduğundan; borçluya, kendisine karşı yürütülen takibe itiraz ederek, takibin sonuçlanmasına engel olma imkanı tanınmıştır.

Borçlunun Ödeme Emrine İtiraz Etmesi :

İcra ve İflas Kanunu madde 62 uyarınca; ödeme emrine yapılacak itiraz, tebliğden itibaren yedi gün içinde yetkili İcra Dairesi’ne yazılı veya sözlü olarak yapılmalıdır. Aksi halde, hak düşürücü sürenin geçmesiyle birlikte böyle bir itiraz söz konusu olmayacaktır ve ödeme emri kesinleşmiş olacaktır.Menfaat dengesinin sağlanması açısından borçlunun itirazının bir nedene dayandırması gerekmemektedir. Nitekim, alacaklının takip talebini bir nedene dayandırması beklenmediğinden bu sayede menfaat dengesi korunur. Borçlunun ödeme emrine yapacağı itiraz İcra ve İflas Kanunu m. 66 uyarınca takibi durdurur.


Ödeme Emrine Karşı İtiraz Yolları Nelerdir?

Maddi Hukuk’tan Kaynaklanan İtirazlar: Maddi Hukuk kaynaklı defiler ve itirazlar bu kapsamdadır.

Takip Hukuku’ndan Kaynaklanan İtirazlar: Yetki itirazı gibi Takip Hukuku çerçevesinde oluşacak itirazlardır. Takip Hukuku kaynaklı birtakım itirazlar takip şartıdır.

İmzaya itiraz: İlamsız icranın dayanağını bir belge oluşturmak zorunda olmamakla beraber, alacaklının takibi bir senede dayandırması halinde borçlu bu senetteki imzaya itiraz edebilir. Bu itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi (7) gün içinde yazılı veya sözlü olarak yapılmalıdır.

Borca itiraz: İmzaya itiraz dışındaki tüm itirazlar borca itiraz olarak kabul edilmektedir. Borca kısmi itiraz mümkündür. Kısmi itiraz yapılması halinde itiraz edilmemiş kısım için İİK madde 66 uyarınca takip kesinleşecektir. Borca itiraz da İİK m.62/1 hükmü gereğince 7gün içinde yazılı veya sözlü olarak yapılmalıdır. Bu süre hak düşürücü bir süredir.


Ödeme Emrine İtirazın Hükümden Düşürülmesi :

Borçlunun ödeme emrine süresinde yapmış olduğu itiraz ile takip durmaktadır. Kanun Koyucu ilgili takibi devam ettirmek isteyen alacaklı için iki yol öngörmüştür. Bu yollar; İcra Dairesi’nden itirazın kaldırılmasının talep edilmesi veya genel mahkemelerde itirazın iptali davasının açılmasıdır. İcra ve İflas Hukuku davaları konusunda uzmanlık gerektiren davalar olup birçok dava türü bulunmaktadır. Bu çalışmada dava türlerine yer verilmemiş yalnızca icra takip aşamaları üzerinde bilgi verilmiştir.


4-Haciz :

İlamsız icrada ödeme emrinden itibaren 7 gün içerisinde bir itiraz bulunmadığında ya da yapılmış bir itiraz hükümden düşürüldüğünde yani artık takip kesinleştiği takdirde haciz aşamasına geçilmektedir.


5-Satış :

Paraya çevirme aşaması İİK madde 106 uyarınca alacaklı veya borçlunun satış talebi ile mümkündür. İlgili hükme göre; bu talep süresi hacizden itibaren bir (1) yıllık süre ile sınırlıdır. Satış talebi ile kıymet takdiri ve satış giderlerinin yatırılması ile satış aşamasına geçilir (İİK madde 106/3). Satış kural olarak açık artırma ve ihale süreçleriyle gerçekleşir. Ancak, 2021 yılında yapılan değişikliklerle beraber kanuna eklenen madde 111/a ile beraber borçluya satış yetkisi verilmiştir.


6-Paraların Ödenmesi :

İİK madde 138 uyarınca; satış aşaması tamamlandıktan sonra satış bedelinin icra veznesine girmesiyle beraber gerekli harç ve giderler kesildikten sonra bu paranın alacaklılara ödenmesi aşamasına geçilir. Bu ödenme, İİK madde 140’ta düzenlenen sıra cetveline uygun olarak gerçekleştirilir.



Bu aşamaların her birinde bulunan taraflar için düzenlenmiş sürelerin hak düşürücü olması nedeniyle alacaklı veya borçlu açısından hak kayıplarının oluşması muhtemeldir. Bu nedenle ilamsız icranın konusunu oluşturacak bir alacak halinde veya alacaklı tarafından başlatılmış bir takip halinde hukuki destek alınması önemle tavsiye edilmektedir.

Dal Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak, icra ve iflas hukuku alanında bireylerin ve şirketlerin karşılaştığı hukuki süreçlerde profesyonel destek sunuyoruz. Borç tahsilatından iflas işlemlerine, konkordatodan alacakların korunmasına kadar geniş kapsamlı hizmetlerimizle müvekkillerimizin haklarını etkin bir şekilde korumayı hedefliyoruz. ​Önleyici hukuk prensibimiz doğrultusunda borç tahsili sürecini kolaylaştırıyoruz. Alacakların normal yollardan tahsil edilememesi durumunda ise icra daireleri aracılığıyla yasal süreç başlatarak müvekkillerimizin haklarını dava sonuna kadar savunmayı, hızlı ve etkili çözümler üretmeyi taahhüt ediyoruz.

© 2025                                                                                  

Dal Hukuk & Danışmanlık I Av. Kerimhan Dal 

  • LinkedIn
bottom of page